Geçtiğimiz gün bir AVM'ye gittim ve aracımı valeye doğru
sürdüm. Vale kapıyı açarak "Merhaba Cemal Bey, hoş geldiniz" dedi şaşkınlık
geçirdim. Vale telefonumun son 4 hanesini söyledi ve "aynı telefon mu"
diye sordu. Elindeki IPad’den benim daha önceki ziyaretimdeki bilgileri plakamı
görünce bulup bana söylemesi çok hoşuma gitti. Aracımı teslim ettikten bir kaç
dakika sonra aracımın AVM’nin hangi katında park edildiği bilgisi ile mesajdaki
adresi tıkladığımda aracın teslim yerine hareket edeceği bilgisini bana
ulaştırdılar. Bu güzel örnek, müşterinin beklentilerine uygun iş modelini
oluşturan firmaların ciddi anlamda ayrışabileceğini gösterdiği için bu yazımda
bu anlayışı işlemek istedim.
Amazon.com'un kurucusu ve CEO’su Jeffrey P. Bezos da "Bir şirket kısa vadede kar etmek yerine uzun vadeye odaklanırsa müşterilerin menfaatleriyle hissedarların çıkarlarının aynı doğrultuda olduğunu görür." der ki bu yaklaşım son derece doğrudur. Nitekim kısa vadeli bakış açısına sahip şirketlerin piyasalarda barınamadığının çok sayıda örneğini tüm dünya piyasalarında görmekteyiz.
Sonuç olarak bir şirketin müşteri odaklı olmasının birinci şartı, "önce müşteri" kararını alması ve yapacağı bütün uygulamaları bu temele uygun hale getirmesidir.
Müşteriyi merkeze oturtan ve tüm organizasyonu müşteri
beklentilerine göre tasarlayan müşteri bazlı organizasyonlar giderek
yaygınlaşmaya başladı. Bu sistemi tanımlarken dünyada Mr.Strateji olarak
tanınan Japon uzman Kenichi Ohmae, bu sistemi şirketlerde oturtabilmek için
"önce müşteri" anlayışını hayata geçirmek gerektiğini ve diğer tüm paydaşların
tatminlerinin ikinci derecede önemli olduğunu; eğer müşteriler tatmin olursa bu
durumda doğal olarak bütün paydaşların tatmin olabileceğini söyler.
Amazon.com'un kurucusu ve CEO’su Jeffrey P. Bezos da "Bir şirket kısa vadede kar etmek yerine uzun vadeye odaklanırsa müşterilerin menfaatleriyle hissedarların çıkarlarının aynı doğrultuda olduğunu görür." der ki bu yaklaşım son derece doğrudur. Nitekim kısa vadeli bakış açısına sahip şirketlerin piyasalarda barınamadığının çok sayıda örneğini tüm dünya piyasalarında görmekteyiz.
Müşteri odaklı olmanın sözde kalmaması ve şirketin her
günkü uygulamalarına geçebilmesi için organizasyon içinde atılması gereken
somut adımlar bulunmaktadır. Nitekim Ajay K. Kohli ve Bernard J. Jaworski gibi
pazarlama konusunda uzmanlaşmış akademisyenlerin müşteri odaklı olmak isteyen
şirketlere önerdiği öncelikli adım, şirketlerin departmanlar arası işbirliğini
artıracak bir yapı kurmalarıdır.
Böyle bir yapı kurmak için departmanların fonksiyonel bir
biçimde dizayn edilmesi ve diğer departmanlarla birlikte hareket ederek müşteri
bazlı organizasyonun gereği olan hızlı ve doğru kararları alması gerekir.
Jaworski ve Kohli, departmanların birlikte çalışması sonucunda herkesin resmin
bütününü gördüğünü ve müşteriyle doğrudan temasta olmayan departmanların bile
müşterileri odağa koyarak iş yaptıklarını ifade etmektedirler.
Ayrıca müşteri odaklı bir şirket olmak için, şirketin
süreçlerinde ve çalışma yöntemlerinde de yapısal değişiklikler yapılması
mutlaka gerekmektedir. Müşteri odaklı olmak demek, bazı müşterilere ya da
şikayet edenlere ayrıcalıklı davranmak, bunlara özel davranmak değildir.
Müşteri odaklılık, her müşteriyi sistemli bir şekilde memnun edecek bir alt
yapı oluşturarak sistemin sorunsuz ve akışkan biçimde çalışmasının sağlanması
demektir. Aslında müşteri odaklı bir şirkette karar almak son derece kolaydır, çünkü
üretimden dağıtıma, finanstan pazarlamaya kadar ortaya çıkan bütün fikir
ayrılıklarına "müşteri için neyin iyi olduğuna" bakarak karar verilir. Bu temel
bakış açısı departmanlar arası ya da kişisel çekişmelerin önüne geçer.
Bütün bunları söylemekle beraber alınan kararın, şirkete
ne kadar maliyet yükleyeceğinin hesabı mutlaka yapılmalıdır. Bu noktada alınan
karar ile maliyet arasında bir mukayese yapılmalı ve bu maliyeti doğuran
nedenlerin analizi yapılarak maliyet tasarrufu sağlanmış maliyet ile müşteri
memnuniyeti mukayesesinde tabiidir ki şirket bakımından konusunda aksiyon
alınmalıdır. Bu analizler sonrası yaratılacak tasarruf sonucunda müşteriyi
memnun edecek kararlar üretiliyorsa şirket mutlaka bundan karlı çıkacaktır.
Alınacak kararın doğruluğunun tek ölçüsü, bu kararın müşteri üzerinde
yaratacağı olumlu etkidir. Müşteri menfaatine uygun her karar, şirket genelinde
uzun vadede başarı getirir. Kısaca "müşteriler için iyi olan, şirket için de
iyidir."
Jeffrey P. Bezos "Biz Amazon.com‘da bir şeyler satarak
değil, müşterilerin satın alma kararlarına yardımcı olarak para kazanırız"
der. Bir şirket işini bu şekilde tarif
ettiğinde, aslında bütün kararları ve uygulamaları açısından en iyi “ölçütü”
bulmuş demektir. Müşteri bu anlamda en güvenilir ve en doğru rehberdir.
Müşteri odaklı şirketlerde satış yapmak önemli bir hedef
olmakla beraber nihai hedef değildir. Aslolan müşteri ile uzun süreli bir
ilişki başlatabilmektir ve esas hedef, her müşteriyi ömür boyu elde tutmaktır.
Bir şirketin müşteri odaklı olabilmesi için üç unsur son
derece önemlidir.
1 - Bir şirket öncelikle "müşteri odaklı olmak ne
demektir?" konusunda gerçekçi bir tanım yapmalıdır.
Hangi kararların, hangi uygulamaların müşteri odaklılıkla
uyumlu; hangilerinin uyumsuz olduğunu tarif etmelidir. Her departman şirketin
bu tarifine kendi katkısını sunmalı, işlerini nasıl yaparlarsa müşteri odaklı
olacaklarını net bir şekilde tanımlamalıdır. Şirket, müşteri odaklılığı gelip
geçici bir heves değil, şirketin DNA’sına yerleşecek bir felsefe olarak
benimsemelidir.
2 - Müşteri odaklılığın nasıl ölçüleceği üzerinde bir
anlaşma sağlanmalıdır. Şirket, hangi kriterleri, ne ölçüde yerine getirirse
müşterileri memnun edeceğini önceden belirlemelidir. Belirlenen kriterler
şirketin rakamsal hedefleri yanında önemle takip edilecek en önemli KPI
olmalıdır.
3 - Müşteri odaklı olmanın iş yapmaya nasıl yansıyacağının
sistemi kurulmalıdır. Bir niyetten öte, günlük hayatta da “müşteri odaklı olmak”
için şirketin süreçleri bu anlayışı hayata geçirecek şekilde yazılmalı ve iş tesadüflere,
kişisel inisiyatiflere bırakılmamalıdır.