12 Haziran 2014 Perşembe

DÜNYA KUPASI VE EKONOMİSİ

Futbol genelde dünyada en sevilen spor dalı olarak öne çıkıyor. Benim de sadece ülke içinde değil tüm dünyadaki gelişmeleri çok zevk alarak izlediğim, okuduğum sadece yarışma anlamında değil ancak işin strateji, pazarlama, organizasyon tarafını da anlamaya çalıştığım önemli bir sektör futbol. Yurt dışında özellikle İngiltere Premier ligi çok yakın takip etmeye çalışıyorum senede 3-4 maçı İngiltere’de izlemeye çalışarak bu sporu daha iyi anlamaya gayret ediyorum. Dünya kupalarına da vakit buldukça gidiyorum, dünya 3.sü olduğumuz Kore’deki turnuva ile Güney Afrika’daki turnuvayı yerinde izlemiş ve o ortamın güzelliğini hissetmeye çalışmıştım.

Bugün başlayacak olan dünya kupası ile ilgili futbol analizleri çokça karşımıza çıkıyor ancak bu işin ekonomisi nasıl çalışıyor, katılan takımların değerleri nedir, bu değerlerin sonuçlara yansıması ne olacak ve de bu ekonomide organizasyonu yapan ülkeler bundan fayda sağlıyorlar mı kısmını merak ettiğimizde ortaya aşağıdaki tablo çıkıyor.
 
Bugüne kadar organize edilen dünya kupalarında, Japonya ve Kore’nin stat ve diğer sabit yatırımlara 4,5 milyar $, Fransa’nın 1 milyar $ (500 milyon $ sadece Park de France stadına), Almanya’nın 2 milyar $, Güney Afrika’nın ise 1 milyar $ civarında sabit yatırım yaptığını görüyoruz. Almanya’ya 2 milyon civarında turist gelirken ortalama 1 hafta kalıp 1000 € civarında bir harcama yaptığını görüyoruz. Buna karşın Güney Afrika’da ise 350.000 civarında turist gelirken uzaklık ve özellikle güvenlik sorunu bu sayının bu kadar düşük olmasına yol açtığı belirtiliyor. Diğer yandan bu turnuvaya gelen turistlerin bıraktıkları gelir aslında diğer turistlerin bıraktıklarının en az 2,5 misli olarak tahmin edilmektedir.
 
Son yıllardaki organizasyonlarda bu turnuvanın geçmiş turnuvalara göre ülke milli gelirine daha olumlu katkı sağladığını görmekteyiz. Nitekim Amerika’da ülke bazında olmasa bile yapılan çalışmalarda örneğin Boston’da yıllık milli gelirin %2,55 arttığı, maçların oynandığı diğer şehirlerde de önemli artış görüldüğü tespit edilmiş, Japonya’da %0.6lık, Kore’de %2,2lik, Almanya’da ise %0,3 lük bir milli gelir artışı hesap edilmiştir. Eski yıllara baktığımızda ise Güney Amerika’da yapılan iki dünya kupası dışında diğer ülkeler enteresan bir biçimde bir sonraki yıl milli gelirlerinde daralma yaşamışlardır. Güney Amerika’da yapılan ve büyüme sağlanan iki turnuva ise Arjantin ve Meksika’da olmuş ancak bu iki ülkede turnuvayı düzenledikleri yıllarda küçülme yaşadıktan sonra ciddi anlamda büyüme gerçekleştirmişlerdir (tabii bu baz efekti midir yoksa turnuvanın direkt katkısı mıdır bilmek pek mümkün değil). Son yıllarda düzenlenen turnuvalardan sonra o ülkelerin ekonomisinde yaşanan ilave büyümelerin bu turnuvaların daha profesyonel anlamda düzenlenmesinden kaynaklandığını düşünmek hiç de yanıltıcı olmaz.
 
Bu tür turnuvaları kendi ülkelerinde yapmak üzere hazırlanan ülkelerin sayısındaki artış artık bu gelirlerin yatırım maliyetini rahatlıkla karşılayabileceği ve ülkeye ciddi anlamda bir artı değer sağlayacağı beklentisinden kaynaklanmaktadır. Nitekim buna bir örnek; son yıllarda bu turnuvaya talip olan Amerika’nın başvurusunda bu turnuvadan 5 milyar $ pozitif katkı bekleme hesapları yapmasıdır. Bu ülkede futbolun pek fazla talep görmemesine rağmen böylesine pozitif bir beklentinin olması, artık futbolun gerçek anlamda bir Show Business olarak görülmesi ve pazarlama ve satış anlamında değerlendirilmesinden kaynaklanmaktadır.
 
Turnuvalarda öne çıkan bir diğer konu ise ülke takımlarının değerleri ile alınacak sonuçlar konusunda bir ilişki olup olmaması; bugüne kadar yapılan turnuvalar genelde en değerli takımların çeyrek finalden itibaren pozitif anlamda ayrıştıklarını gösteriyor.
 
Takımların değerlerinin oluşmasında futbolcuların kulüplerinden aldıkları ücretler, istatistikleri, yaşları ve geçmiş performansları dikkate alınmakta ve değerler buna göre belirlenmektedir. Bu turnuvada en değerli takım olarak 718 milyon $ ile Brezilya ve bu takımda en değerli oyuncu ise 88 milyon $ ile Neymar olarak gözüküyor. İkinci olarak ise İspanya’nın değeri 673 milyon $ olarak hesaplanırken en değerli oyuncusu olarak İniesta 75 milyon $ olarak gözüküyor. Diğer yandan üçüncü en değerli takım olarak Arjantin gösterilirken en değerli futbolcusu 163 milyon $ ile Messi, dördüncü takım olarak ise Almanya 621 milyon $ gözükürken 61 milyon $ ile Götze en değerli oyuncu olarak öne çıktı. Messi tek başına turnuvaya katılan takımlardan daha değerli olarak gözüküyor. Bu takımlar: Gana, Nijerya, Yunanistan, Kore, Avusturalya, Cezayir, Meksika, Kosta Rika, Ekvator, Honduras, İran ve Amerika olarak gözüküyor. Bu takımlardan birinin dünya kupasında yarı final oynaması bile bu takımlardaki oyuncuların değerlerinin katlanmasına yol açabilecektir.
 
Parasal değerlemeler sonrası yarı finalin dört finalistinin Brezilya, İspanya, Arjantin ve Almanya olarak ortaya çıktığını, finalin adının ise Brezilya ve İspanya olması gerektiğini söylüyor.
 
Tabii sporda her şey para ile ölçülemez diyenler ile para o takımın performansının bir ölçüsüdür diyenler arasındaki farklı yorumlara en iyi cevabı Dünya Kupasına katılan takımlar verecek.

İyi seyirler..






 


10 yorum:

  1. Futbol ayrı dünya kupası ayrı benim için..Futbol ile min seviyede ilgilenirken dünya kupası ile daha yüksek ilgi duyuyorum. Dünya kupası ruhu bambaşka diye düşünüyorum.. Şimdilik İspanya elendi. ABD, bahsekonu pazar kaygısıyla mı nedir iyi gidiyor. Arjantin ve Brezilya dimdik ayakta...Bu yazıyı okuduktan sonra en çok ABD takımını merak ediyorum. Bakalım nasıl olacak?!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Futbola ilgi duymanız harika,Arjantin ve Brezilya finale giderse yeni bir yazı konusu; ekonomisi zorlanan ve daralan ülkeler nasıl futbolda başarı kazanıyorlar olabilir,

      Sil
  2. Teşekür ederim Cemal bey ama yalnış bir izlenim de vermek istemiyorum.Şikelik durumu min olan musabakaları seyretmek bana keyif veriyor. Maçların ya başını, ya ortasını yada sonunu izleyebiliyorum. Hiç olmadı güncel olarak haberleri izliyorum. İki küçük kızım var (27 ve 5 aylık) .. Tenis, snooker, basketbol ve buz pateni seyretmekten keyif aldığım diğer spor dalları :)... ABD uzatmada elendi, bahse konu "yeni yazı"'ya az kaldı gibi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Harika iki meşguliyetiniz arasında bunlara vakit ayırmanız çok güzel,kupadada ezberler bozuluyor gibi ama hala Almanya ve Fransa devam ediyor,

      Sil
  3. Cemal Bey, yarı final eşleşmelerinden sonra, futbolda her şeyin para ile ölçülemediği ama çok şeyinde ölçülebildiği bir kez daha ortaya çıktı galiba:)

    YanıtlaSil
  4. Bu neee? (kızımın deyişiyle)...Brezilyalilarinn yerinde olmak istemezdim...bakalım panzerler finalde ne yapacak?

    YanıtlaSil
  5. Gönlüm Arjantinden (Messi'den) yanaydı. Veee disiplin (takım çalışması) kazandı...Bu arada Dünya Kupasında, Gazze'de öldürülen insanlara dair bir saygı duruşu beklerdim... Olmadı mlsf

    YanıtlaSil