1 Temmuz 2014 Salı

SİGORTA SEKTÖRÜNÜN SON 5 YILLIK PERFORMANSI

Elementer sigorta sektörünün son 5 yılının analizi yapıldığında 2013 te toplam karlılık sonuçları itibarı ile diğer yıllara göre belirli bir iyileşme trendine girdiği ancak yine de ideal performansa ulaşmakta zorlandığı görülmektedir.

Serbest rekabet sisteminde sektörün toplam sonuçları sadece trend hakkında bir fikir vermesi bakımından önemlidir. Ancak asıl olan bu sistemde sektörü oluşturan oyuncuların her birinin başarısı ya da başarısızlığıdır. Zaten rekabette şirketleri ayrıştıran, şirketi öne çıkaran ya da geri bırakan şey o şirketin sektörden bağımsız gösterdiği performanstır.Sigorta sektörümüzde bazı yıllarda öne çıkan , başarılı performansa ulaşan şirketlerimiz görülmektedir,bu şirketler  uyguladıkları başarılı iş kabul politikaları, doğru fiyatlama modelleri , etkin hasar maliyet kontrolü, genel gider optimizasyonu ve farklı dağıtım kanalı stratejileri ile rakiplerinden ayrılabilmişlerdir.

Sigorta sektöründe performansın en önemli ölçüsü bileşik orandır (Combined Ratio). Bileşik oran bilindiği gibi basitçe; oluşan net hasarın kazanılmış net prime bölünmesi sonucu ortaya çıkan hasar/prim oran ile operasyonel giderlerin kazanılmış prime oranının toplamıdır. (Aslında reasürans masrafı etkisi de ayrıca dikkate alınır ancak daha basit olması bakımından bu çalışmada dikkate alınmamıştır)

Sigorta Birliğinin “Sigorta ve Emeklilik Şirketlerinin 31.12.2013 tarihi itibarı ile Teknik ve Finansal Sonuçlarının Analizi” raporu dikkate alındığında sigorta sektörümüzün bileşik rasyo gelişimi aşağıdaki şekilde oluşmuştur.

 
2013
2012
2011
2010
2009
% 101,62
% 113,09
% 107,58
% 109,47
% 109,67

Görüldüğü üzere; yıllar itibarı ile sigorta sektörü başabaş noktası olan  % 100 bileşik oranının altında bir sonuç üretememiştir.Bu performansı değerlendirirken serbest rekabetin uygulandığı gelişmiş piyasalarda da  sektör bileşik rasyosunun bu seviyelerde olduğunu ,bu ülkelerde  olağanüstü başarılı yıllarda en fazla %90-100 aralığında olabileceğini ,bu noktadan itibaren mutlaka sigorta döngüsünün etkisi ile bu oranın hemen yukarı çıktığını görmekteyiz.Örneğin İngiltere sigorta sektörü oto branşında sektör bileşik rasyosunun genelde %100 ün üzerinde gerçekleştiğini ,bu oranın 2012de 
 %104.7 ve 2013de ise %101.7 olduğunu belirtmemiz gerekir .
 
Bileşik rasyoyu oluşturan katmanlar incelendiğinde görülen ilk sonuç hasar oranında sektörün gelişimidir.

2013
2012
2011
2010
2009
% 71,22
% 80,67
% 75,54
% 75,96
% 76,49

Hasar oranını etkileyen en önemli stratejiler şirketin uyguladığı satış politikası ,iş kabul anlayışı  ,fiyatlama sistemidir. Bu prim üretimini oluştururken uygulanan bütün bu uygulamalar  sonucunda şirketlerin hasar oranında elde edecekleri  başarı o şirketin kârlılığına direkt olarak etki yaratmaktadır.

Bileşik rasyonun diğer bir unsuru olan operasyonel giderlerin kazanılmış prime oranı olarak ifade edilen masraf oranının sektördeki gelişimi ise aşağıdaki şekilde oluşmuştur.

2013
2012
2011
2010
2009
% 27,64
% 29,99
% 31,13
% 32,83
% 32,15

Son yıllarda sigorta endüstrisinde elde edilen en önemli başarı ,masrafların kontrol altına alınması yolundaki çabalar sonucunda sağlanan gelişmedir. Sigorta şirketlerinin dağıtım kanal stratejileri, iç sistem yönetimleri, masraf yönetimleri ve şirket kültürü aslında bu oranları direkt olarak etkileyen uygulamalardır.

Rekabetçi bir piyasada sigorta şirketlerinin  verimli çalışamaması halinde bu maliyeti sigortalıya fiyat olarak yansıtması sürdürülebilir değildir. Bu oranın gelişmiş ülkelerdeki verimli çalışan şirketlerde % 22 - % 25’ler seviyesinde gerçekleştiğini görüyoruz, bu konuda şirketlerimizin hala gidecekleri yol bulunmaktadır.

Giderlerin analizinin sektör anlamında daha derin bir biçimde yapılması durumunda, ilk 10 şirketin % 25,2, ikinci 10 şirketin % 32,2 son 19 şirketin ise % 44’lük masraf oranı ile çalıştığını görmekteyiz. Aslında rekabetin önemli unsurlarından biri olan bu kalemdeki farklılıklar şirketlerin diğerlerine göre ne kadarlık  bir fiyat avantajı yaratma potansiyeline sahip olduklarını  göstermektedir. Diğer faktörleri dikkate almasak bile sadece bu kalemde ilk 10 sigorta şirketinin  son 19’da yer alan şirketlere göre % 18,8 daha ucuz satma avantajı yaratabileceği matematiksel olarak görülmektedir.Bu farkı yaratan ;  ölçek ekonomisine uygun prim üretiminin bu şirketlerce  sağlanamaması ve şirketlerin ilk on şirketten farklı çalışma ve fiyatlama stratejilerinin olmamasıdır.(Bu grupta niş pazar yaratan şirketler de  bulunmaktadır, bu yorum onları kapsamamaktadır)

Rekabette bileşik rasyonun aşağı çekilmesi için uygulanacak stratejiler sonucunda oluşacak tarifelerin piyasa payını ne ölçüde etkilediği sigorta pazarlarında yaygın olarak görülmektedir. Diğer yandan bileşik rasyoda her hangi bir iyileşme sağlamadan yapılan fiyat indirimlerinin ise şirketleri mutlaka zarara uğrattığını , sermayedarın yeni sermaye koymak zorunda kaldığını, sermayedarın bu sermayeyi koyamadığı durumlarda da bunu tüketicilerin yüklendiği örnekleri tüm dünya sigorta piyasalarında görmekteyiz.

7 yorum:

  1. Yazı için teşekkürler. Türk sigorta sektörü hakkında böyle yazılar bulmak güç. Cemal Bey tablolarda bir hata mı var acaba? 2. ve 3. tablodaki oranların toplamı 1. tablodaki combined ratio'yu vermiyor.Bana göre bu denklemde en önemli iki bileşen:

    1. Acente komisyonları
    2. Sigorta suistimalleri

    Bu ikisi konusunda ciddi bir çalışma yapmadan, oranları aşağıya çekmenin pek mümkün olmadığını düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  2. Küçükde olsa farkları gördüm ancak yinede TSB rakkamlarını birebir aldım,dedğiniz alanlarda da yoğunlaşmak şart özellikle hasar suistimalleri önemli fark yaratacak alan gibi gözüküyor,gelişmiş piyasalardan çok farklı acente komisyonlarımız yok gibi gözüküyor,esas fark genel giderlerde

    YanıtlaSil
  3. Farklar teknik gelir ve gider kalemindeki küçük rakkamlardan doğmuş,oranlarda sorun yok

    YanıtlaSil
  4. Sektörümüzde, hala eskilerin tabiriyle karakucak tarzı bir fiyatlama sistemi gidiyor Cemal Bey .Zarar yazan veya yazdığını sandığımız şirketler tüketicilere özellikle trafik branşında akla hayale gelmeycek primler sunuyorlar.Direk tazmin, bir an evvel gelirde trafik sigortalarında da artık satış politikası olarak şirketimizin güçlü mali yapısını ortaya koyan pazarlamayı yaparız .Çünkü sigorta ettirenlerin tek dediği ,''nede olsa trafik sigortası hepsi aynı hangi şirkette yaptırdığımızın ne önemi var'' yaklaşımı mevcut .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen katılıyorum,serbest rekabet sisteminin tüm kuralları ile uygulanır hale gelmesi ile ancak bu yanlışlar ortadan kalkacaktır,doğrudan tazmin gerçekten dediğiniz noktada katkı sağlayacaktır.

      Sil
  5. Masraf oranı en fazla olan şirketler primi de en ucuz poliçe satarak pazar payı almaya çalışıyorlar çok garip bir tablo:(((Sanırım en çok yöneticisi değişen grupta buradan oluşuyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eşit rekabet koşullarının oluşturulması bunun ilacı aslında,

      Sil