Ülkemizde 1980’lerde acente komisyonlarının yangında % 42,5,
kazada % 18,5, toplamda ise % 28,7 civarında olduğunu görüyoruz, özellikle
o dönemde yürürlükte olan tarife rejimi, az sayıda poliçe üretimi bunun yanında sigortada yaygınlığın sağlanma ihtiyacı
ve sigorta satışının çok emek istemesi gibi etkenler, o dönemde yüksek komisyon
oranının oluşmasına yol açmıştır. Bütün bu nedenlerin yanında yangın branşındaki yüksek komisyonun yüksek olmasının bir başka nedeni ise o dönemde büyük oranda reasürans sistemine bağımlı olunması ve
reasürörlerinde fiytların yüksek hasarların düşük olması nedeni ile şirketlere % 58-%60 lara varan komisyonu şirketlere vermeleridir.
Günümüzde ise aracılara ödenen komisyon oranlarının toplam itibarı ile % 16 ortalamalar seviyesinde gerçekleşmiş olduğunu görüyoruz.
Günümüzde ise aracılara ödenen komisyon oranlarının toplam itibarı ile % 16 ortalamalar seviyesinde gerçekleşmiş olduğunu görüyoruz.
Ülkemizde aracı komisyonlarının son 5 yıllık gelişimi aşağıdaki şekildedir,
2010
|
2011
|
2012
|
2013
|
2014 / 4
|
16,6%
|
16,3%
|
16,2%
|
15,8%
|
16,0%
|
Dünyada bazı ülkelerdeki aracı komisyon oranları ise aşağıdaki şekilde gerçekleşmiştir.
Belçika
|
20,4%
|
Brezilya
|
19,8%
|
İngiltere
|
18,8%
|
Kanada
|
18,1%
|
Amerika
|
17,3%
|
Fransa
|
16,4%
|
Japonya
|
16,4%
|
İsviçre
|
16,3%
|
İtalya
|
15,9%
|
İspanya
|
15,2%
|
Almanya
|
13,3%
|
Avusturalya
|
13,0%
|
Hollanda
|
5,8%
|
Hindistan
|
5,7%
|
Bu ülkelerde bu kadar geniş aralıklarda oluşan komisyon oranlarının belirlenmesinde ülkenin sigorta piyasasının özellikleri rol oynamaktadır. Belçika, İngiltere, Brezilya ve Kanada’da daha ziyade acente ve broker ağırlığının hala çok güçlü olduğu görülmekte ve buna bağlı olarak ödenen komisyonlar yüksek oluşmaktadır. Buna karşın Hollanda da direkt satışın % 35’e kadar yüksek bir payının olması müşterinin daha fiyat odaklı olmasına yol açmış ve bunu karşılayacak şekilde acente komisyonları düşürülmüştür.
Özellikle Brezilyada brokerlerin düzenleme yapan kurumlar
üzerindeki çok yoğun lobisi sonucu direkt satış halen uygulamaya
geçirilememiştir. Bunun sonucunda da bu ülkede aracı komisyon oranları yüksek seviyede
kalmıştır.
Aracı komisyonlarında tüm dünyada görülen ortak özellik; son
5 yıl içinde ülkeden ülkeye değişmekle birlikte, az veya çok, komisyonların istisnasız düşme eğilimine girmesidir.
Dünyada ve ülkemizde gelişen tüketici satın alma tercihleri, rekabetin yoğunlaşması, aracısız
satış sistemlerinin devreye alınma beklentisi, önümüzdeki dönemde aracı
komisyonlarının düşmesini beraberinde getirebilecektir.
Özellikle bu gelişmelere hazırlıklı olmak bakımından
aracıların portföylerini büyütmeleri, genel giderlerini kontrol altına
almaları, ölçek ekonomisinin kurallarını kendi portföylerinde
çalıştırabilmeleri gerekmektedir. Komisyon oranlarından ziyade komisyonun
miktarına odaklanılması ve her yıl bu gelirlerin gelişimini takip edebilecek
sistemlerin kurulması kaçınılmazdır. Özellikle komisyonun primin bir yüzdesi
olduğu gerçeğini unutmaksızın her yıl bir önceki yılın altına düşecek şekilde fiyatlama yapan şirket arayışı yerine uzun süre istikrarlı bir gelişim gösteren bir
primlendirme sistemine yönelen şirketleri müşterilere sunmak aracılar bakımından mutlaka uygulanması gereken bir iş stratejisi olarak acenteler tarafından uygulanmalıdır.Son olarak müşterilerine karşı fiyatı değil ,acente olarak yarattığı artı değeri öne çıkaran bir yaklaşım sergileyen aracıların , bu değişim dönemlerinde bile daha çok üretecekleri ve daha çok kazanacakları, bunun sonucunda sektördeki aracılardan ayrışacakları ve ayakta kalacakları görülecektir.