1950’lerden 1980’lere kadar sigorta şirketlerinde öne
çıkan fonksiyon her zaman için teknik bölümler olmuş ve tabi ki bu bölümlerin yöneticileri
organizasyon şemalarında önemli yer almıştır. Reasürans ilişkilerini yönetecek
bilgi ve birikime sahip kişilerin yabancı dil bilmelerinin getirdiği avantaj
ile birlikte reasürans imkanı yaratmaları diğer yandan tarife rejimi içerisinde
tarifeyi en iyi uygulayan ve yorumlayan kişiler olmaları bu kişilerin
hiyerarşide şirkette genel müdürden sonra gelmelerini sağlamıştır. O dönemde teknik işlerden sorumlu üst yöneticilerden bazılarına ayrıca "fen müşaviri" titri verilmeye başlanmıştır. Bu pozisyonda bulunan
kişiler şirket içinde son derece önemli konumları nedeni ile en güçlü
pozisyonda bulunurken kararlar ve stratejilerde çok önemli ağırlığa sahiptiler.
Şirketlerde üst yönetimde teknikten sonra muhasebe, mali
ve idari işlerden sorumlu yöneticiler de organizasyonlarda yer almaya
başlamışlardır.
Bu dönemlerden hemen sonra şirketlerde ilk önce
acentelerden sorumlu yöneticiler daha sonra ise pazarlama genel müdür
yardımcılarına görev verilmeye başlanmış özellikle ülkemizde sigortacılığın
yaygınlaşması ve satışının artması ihtiyacına dönük olarak bu pozisyonlar
organizasyon şemalarında yer bulmaya başlamışlardır.
Bilgisayar sistemlerinin sigorta gibi çok işlem yapılan
bir alanda giderek fazla kullanılmaya başlanması ile birlikte sigorta
şirketleri gerek altyapı ve gerekse servis kalitelerini arttıracak hız ve kalitede
işlem yapabilecek bir operasyon kurmaya başlamışlar ve organizasyonlarında bu
alanları yönetecek yöneticileri istihdam etmeye başlamışlardır.
Şirket içinde özellikle operasyon veren departmanların
artması, dağıtım kanalı ve müşterilerin beklentilerine uygun hizmet sunulmasını
sağlayan bölümlerin yönetilmesinin önemi, operasyonlardan sorumlu üst
yöneticileri de ortaya çıkarmıştır. Günümüzde satış öncesi ve sonrası
hizmetlerin şirket tercihinde önemli bir kriter haline gelmesi bu bölümlerin
giderek daha akışkan ve müşteri dostu bir yaklaşım benimsemesine yol açmıştır.
Günümüzde özellikle kuvvetler ayrılığı prensiplerinin
şirketlerde özellikle regülasyonunda baskısı ile içselleşmesi ile birlikte iç
ve dış denetim, aktüerya, risk yönetimi gibi alanlarda operasyonlar
oluşturulmaya başlanmıştır. Diğer yandan batıda sigorta şirketlerinin halka
açık olması nedeni ile hissedarlara uygulamaların anlatılması, performansın
açıklanması ve gelecekte yapılması düşünülen planların finansal analistler yolu
ile ulaştırılması özellikle hisse fiyatının belirli seviyelerde tutulması için
en önemli faaliyet haline gelmiştir. Genellikle bu faaliyetlerin koordinasyonu
ve tek elden uygulanması şirket organizasyonlarında CFO adı verilen çok güçlü
bir pozisyonu ortaya çıkarmıştır. Şirketin sadece mali sonuçlarını değil, rezerv
gelişmelerini takip eden, kar hedeflerine uygun fiyatlama sistemlerini kontrol
eden, stratejik planları hazırlayan, bütçeyi oluşturup takip eden bu güçlü
pozisyon şirketteki teknik üst yöneticilerin eskiden gelen hâkimiyetine son
vermiş ve bu pozisyonları daha ziyade uygulayıcı konuma hapsetmiştir.
Eski dönemdeki fen müşavirlerinin şirket içindeki önemini
bugün artık CFO’lar yüklenmiştir. Yeni dönem şirketlerin rakamsal sonuçlarını
ön plana alan, piyasaya ne ölçüde yakın olduğu tartışılan, hissedar ve
yatırımcılara geri dönüşü tek ölçü alan bir yeni yaklaşımın egemen olduğu bir
dönem olacak gibi gözükürken bunu şirket içinde sağlayacak kişinin de CFO
olacağı kesin.
Bu gelişmeler yanında önümüzdeki dönemde olası
değişiklikler; üst yönetim içinde pazarlama ve satışın ayrılması, müşteriden
sorumlu bir pozisyonun açılması, inovasyondan, dijital stratejiden ve veri
analizinden sorumlu üst yöneticilerin yer alması şeklinde özetlenebilir.
Özellikle şirketin segmentasyona bakışı da organizasyonun şekillenmesine önemli ölçüde etki edecektir. Bireysel yada kurumsal portföy yönetimi, müşteri yada ürün bazlı organizasyon yapısı, müşteri katmanlarına uygun bölümleme operasyonların daha da derin yönetim anlayışına sahip olmasına neden olacaktır. Global şirketlerin lokal şirketleri yönetme biçimi, şirket içindeki farklı bölümlerin farklı merkezlerden idare edilmesi gibi uygulamalarda şirket içindeki operasyon ahengine direkt olarak etki edecektir.
Değişen pazar koşulları, müşteri ve hissedar beklentileri, global şirketlerin iç operasyon yaklaşımları, değişen regülasyonlar, önümüzdeki dönemde şirket içi organizasyon şemalarını daha da değiştirecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder