Karlılık anlamında bakıldığında ise trafik branşındaki
teknik zararın 894 Milyon TL civarında olduğu görülmektedir. Geçtiğimiz
yıllarda başlayan ve devam eden karsızlığın aynı seviyede devam ettiği
geçtiğimiz yılda görülmektedir. Sektörün tüm branşlardan elde ettiği teknik
karın 1 Milyar TL civarında olduğu düşünüldüğünde zararın büyüklüğü daha da
ortaya çıkmaktadır. 2015 ve takip eden yıllarda bu branştaki teknik zararın
aynı şekilde devam edeceğini beklememiz gerekeceğini düşünüyorum. Bir önceki
yazımda sektördeki rezerv eksikliğinden bahsetmem üzerine bu rezerv
eksikliğinin ne mertebede olduğu, bu durumun trafik sigortalarında gidişatın
olumsuz olmasına yol açtığını ve bu umutsuz gidişin önüne nasıl geçileceğini
yazılarımı okuyanlar sürekli olarak sordular. Bu konuda aslında TSB’nin bir
çalışma yaparak bu olumsuzluğun nasıl aşılacağına dönük Hazine Sigortacılık
Genel Müdürlüğüne somut bir öneri götürmesi gerekliliğini sürekli olarak
vurguluyorum.
Bu yazıda belki de biraz prokatif olmayı göze alarak en
azından bu konuların sektörde tartışılmasını sağlamak istiyorum.
Sektördeki rezerv eksikliğinin ilk kalemi sektörde muallak olarak açılan dosyalardaki eksik rezervlerden oluşan bir önemli açık olarak belirtebiliriz. Bu rakamı oluşturmak adına TSB’nin her 3 ayda bir yayımladığı Trafik Sigortaları İstatistikleri’nden yararlanmak mümkündür diye düşünüyorum. Geçtiğimiz yıllara göre sektör ortalamalarının mümkün oldukça yukarı çekilme çabalarını görmekle beraber hala önemli eksiklik olduğu görülmektedir. Sektörde 2014 sonu itibarı ile
50.470 adet bedeni muallak dosyası açıldığını ve bu dosyalar için ortalama olarak 57.781 TL
tutulduğunu görmekteyiz. 2014 yılında ortalama tutulması gereken muallak rakam 65.000 TL
civarında olduğunu düşünürsek sektörün dosya eksiği (file by file) yaklaşık olarak 350 milyon TL
civarındadır. Bu rakamın dışında bu kalemle ilgili önemli IBNR eksiğini ayrıca dikkate almamız gerekmektedir.Bu tablonun sigorta şirketi bazında incelenmesi bize çok az sayıda da olsa genel yaklaşımın çok dışında düşük muallak tutulduğunu ve bunun sektörde mukayese edilebilir karlılık oluşmasını önlediğini, fiyatlamada eşit şartlar yaratmadığını üzülerek göstermektedir.
Diğer yandan sektörümüzü derinden etkileyen Yargıtay kararlarının etkilerinin de ortaya konması mutlaka gereklidir. Bu alanda sektördeki bir kaç şirket dışında ödeme yapılmadığı ve gerçekçi muallak tutulmayıp pilot davalar kadar muallak açıldığı görülmektedir. Bu alanda ortaya çıkması muhtemel yük konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.Benim bu konudaki görüşüm sürücü kusurundan ve bakıcı giderlerinden kaynaklanan taleplerin oldukça yüksek olmasından hareketle sektörün 900 Milyon TL civarında bir ilave yükle karşılaşacağı şeklindedir. Bu hesaplamada, bu
konuda proaktif biçimde davranan ve gereken muallakları tutan şirketlerin muallak açıkları
bulunmadığından dikkate alınmamıştır. Bu hesaplama ile ilgili olarak yine herhangi bir IBNR hesaplaması ilave edilmemiştir. İyimser bir yaklaşımla iki ana başlık toplamının 1.2 Milyar TL
civarında olduğunu, bu rakkama ayrıca son dönemde giderek artan değer kaybı taleplerinin toplamının en iyimser 250 milyon TL olacağından hareketle sektörün geçmiş yıllara dönük toplam 1.5 milyar TL civarında bir yükü kapatmasının gerekeceğini tahmin ediyorum.
2014 sonunda trafik branşındaki teknik karın - 895 Milyon TL olduğu, sektörün toplam karının ise 1 Milyar TL olduğu düşünüldüğünde bu rakamın sektörü önümüzdeki dönemde karlılık ve tabi ki fiyatlama anlamında çok ciddi biçimde etkileyeceği beklenmelidir.
Bugün mali tabloları incelediğimizde sektörde orta ve küçük ölçekli ağırlıklı trafik poliçesi yazan şirketlerin ciddi zarar yazdıklarını ve bu zararları kapatacak sermaye artışını gerçekleştiremediklerini görmekteyiz,bu şirketlerin sektördeki faaliyetlerini durdurmak ve sektöre trafik poliçesi yazarak ilave
zarar yaratmalarının önüne geçmek mutlaka gereklidir.Diğer bazı şirketlerinde bu branştan zarar
yazacaklarını ve karlarında ciddi düşüşü önümüzdeki 4-5 yıl yaşayacaklarını beklemekteyiz?Diğer yandan şirketlerden bazılarının ise gerekli rezervi ayırma konusunda önemli çaba içine girdikleri
(bunlarda bile hala eksiklik olduğu) görülecektir. Bu şirketlerin önümüzdeki dönemde karlılık ve fiyatlama konusunda önemli rekabet avantajı yaratacakları görülmektedir.
Sektördeki rezerv eksikliğinin ilk kalemi sektörde muallak olarak açılan dosyalardaki eksik rezervlerden oluşan bir önemli açık olarak belirtebiliriz. Bu rakamı oluşturmak adına TSB’nin her 3 ayda bir yayımladığı Trafik Sigortaları İstatistikleri’nden yararlanmak mümkündür diye düşünüyorum. Geçtiğimiz yıllara göre sektör ortalamalarının mümkün oldukça yukarı çekilme çabalarını görmekle beraber hala önemli eksiklik olduğu görülmektedir. Sektörde 2014 sonu itibarı ile
50.470 adet bedeni muallak dosyası açıldığını ve bu dosyalar için ortalama olarak 57.781 TL
tutulduğunu görmekteyiz. 2014 yılında ortalama tutulması gereken muallak rakam 65.000 TL
civarında olduğunu düşünürsek sektörün dosya eksiği (file by file) yaklaşık olarak 350 milyon TL
civarındadır. Bu rakamın dışında bu kalemle ilgili önemli IBNR eksiğini ayrıca dikkate almamız gerekmektedir.Bu tablonun sigorta şirketi bazında incelenmesi bize çok az sayıda da olsa genel yaklaşımın çok dışında düşük muallak tutulduğunu ve bunun sektörde mukayese edilebilir karlılık oluşmasını önlediğini, fiyatlamada eşit şartlar yaratmadığını üzülerek göstermektedir.
Diğer yandan sektörümüzü derinden etkileyen Yargıtay kararlarının etkilerinin de ortaya konması mutlaka gereklidir. Bu alanda sektördeki bir kaç şirket dışında ödeme yapılmadığı ve gerçekçi muallak tutulmayıp pilot davalar kadar muallak açıldığı görülmektedir. Bu alanda ortaya çıkması muhtemel yük konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.Benim bu konudaki görüşüm sürücü kusurundan ve bakıcı giderlerinden kaynaklanan taleplerin oldukça yüksek olmasından hareketle sektörün 900 Milyon TL civarında bir ilave yükle karşılaşacağı şeklindedir. Bu hesaplamada, bu
konuda proaktif biçimde davranan ve gereken muallakları tutan şirketlerin muallak açıkları
bulunmadığından dikkate alınmamıştır. Bu hesaplama ile ilgili olarak yine herhangi bir IBNR hesaplaması ilave edilmemiştir. İyimser bir yaklaşımla iki ana başlık toplamının 1.2 Milyar TL
civarında olduğunu, bu rakkama ayrıca son dönemde giderek artan değer kaybı taleplerinin toplamının en iyimser 250 milyon TL olacağından hareketle sektörün geçmiş yıllara dönük toplam 1.5 milyar TL civarında bir yükü kapatmasının gerekeceğini tahmin ediyorum.
2014 sonunda trafik branşındaki teknik karın - 895 Milyon TL olduğu, sektörün toplam karının ise 1 Milyar TL olduğu düşünüldüğünde bu rakamın sektörü önümüzdeki dönemde karlılık ve tabi ki fiyatlama anlamında çok ciddi biçimde etkileyeceği beklenmelidir.
Bugün mali tabloları incelediğimizde sektörde orta ve küçük ölçekli ağırlıklı trafik poliçesi yazan şirketlerin ciddi zarar yazdıklarını ve bu zararları kapatacak sermaye artışını gerçekleştiremediklerini görmekteyiz,bu şirketlerin sektördeki faaliyetlerini durdurmak ve sektöre trafik poliçesi yazarak ilave
zarar yaratmalarının önüne geçmek mutlaka gereklidir.Diğer bazı şirketlerinde bu branştan zarar
yazacaklarını ve karlarında ciddi düşüşü önümüzdeki 4-5 yıl yaşayacaklarını beklemekteyiz?Diğer yandan şirketlerden bazılarının ise gerekli rezervi ayırma konusunda önemli çaba içine girdikleri
(bunlarda bile hala eksiklik olduğu) görülecektir. Bu şirketlerin önümüzdeki dönemde karlılık ve fiyatlama konusunda önemli rekabet avantajı yaratacakları görülmektedir.
Sonuç olarak sigorta sektörünün sorunlarını doğru teşhis etmeliyiz. Sorunun ana kaynağı son yıllarda geriye dönük uygulanan bir takım kararlardır,bu gerçeği göz ardı ederek sorunu şirketlerin iş kabul ve fiyatlama ve iş yapış biçimlerinde aramak sektörün düzelmesine hiçbir biçimde katkı sağlamayacaktır.
Cemal Bey elinize sağlık gerçekleri kamuoyu ile paylaştığınız için teşekkür ederim.2 sorum olacak,1-Hazine karşılıklar konusunda yeterince denetim veya kontrol yapabiliyor mu?2000'li yıllardaki gibi sigorta şirketlerinin olası iflasında garanti fonundaki vatandaşların parası yetecekmidir?2-Son yıllarda yargı kararları ve bu kararların geçmiş 10 yılı kapsaması sektörde hesapta olmayan çıkışlara sebep olmakta.Bundan sonra yargı'dan gelebilecek en büyük karar tehlikesi! nedir?Teşekkürler
YanıtlaSilKemal bey ilginize teşekkürler,hazine ve denetleme kurulu bu konuda son dönemde hassas bir şekilde yaklaşıyorlar,garanti fonu sermaye artışı yapamayacak şirketlerin sorumluluklarını karşılayacak düzeydedir,diğer açıklar şirketlerce zamana yayılarak fiyat artışı yada sermaye artışı yolu ile karşılanacaktır,Burada en önemli konu sorunlu şirketlerin daha fazla piyasa payı almasının önüne geçilmesi kararlılığının gösterilmesidir.
SilBu kararlar sürprizdir,dünyadada çok fazla örneği yoktur,bunları çözmek yeni kanun ve genel şartlarla mümkündür,bu konunun öneminin bürokrasiye anlatılması gerekir.yeni karar çıkarmı ? Her an her şey olabilir,sürpriz zaten kelime anlamı ile beklenmeyendir.
Cemal Bey öncelikle her zaman olduğu gibi değerli yazınız için çok teşekkür ederim.
YanıtlaSilTSB'deki verileri incelediğimde 2014 yılı içinde dosya başına ödenen ortalama maddi tazminatın 1.869 TL, bedeni tazminatın 36.455 TL, tedavi tazminatının ise 11.565 TL olduğunu görüyorum. Bununla birlikte dosya başına ayrılan ortalama muallak maddi tazminat 2.184 TL, bedeni tazminat 56.482 TL, tedavi tazminatı 16.828 TL. Yani ödenen tutarlara bakınca muallakların aslında o kadar da düşük olmadığı görülüyor. Tabii ki bir bütün üzerinden yüzde yüz doğru sonuçlara ulaşmak mümkün değil ancak benim de yapabildiğim sizin gibi TSB verileri üzerinden toplam bir sonuca ulaşmaya çalışmak. Bu nedenle dosya başına 65.000 TL ayrılması gerektiği veya şirketlerin olması gerekenden eksik muallak ayırdığı sonucuna nasıl geldiğinizi anlayamadım. Axa'nın bedeni muallaklar için ayırdığı ortalama tutar 64.536 TL olduğu için mi bu sonuca vardınız? Bence bu yaklaşım doğru değil çünkü HDI, Eureko gibi şirketlerin ayırdığı ortalama da 80.000 TL'lere yaklaşıyor. Hangisini doğru kabul edebiliriz ve dosyaları tek tek incelemeden böyle bir sonuca nasıl varabiliriz?
Ayrıca yaptığım hesaplamaya göre ortalama ayrılan muallak tutarı ile prim tutarları arasında bir korelasyon yok. Generali ve Ergo güzel birer örnek olarak gösterilebilir. Generali ortalama prim anlamında en ucuz 6. şirketken dosya başına ayırdığı ortalama bedeni muallak 57.223 TL. Yani az muallak ayırdığı için düşük fiyat verebiliyor (ki Generali fiyat rekabeti yapıyor) sonucuna da ulaşamıyorum.
Primlere baktığımızda da dediğiniz gibi 2014 yılında şirketlerin çoğunun ortalama primi 2013 yılına göre azalmış. İlk üç şirket arasında ise yalnızca Axa'nın ortalama prim tutarı azalmış. Allianz ve Anadolu'nun ortalama prim tutarında artışlar var. Bununla birlikte Mapfre ve Halk Sigorta'nın ortalama prim tutarında aşırı azalışlar var (%21 ve %30). Bu iki şirketin portföylerinde çok kritik bir değişiklik olmadıysa bu sonuçlar vahim.
Sorun muallaklardan çok daha temel bence. 5 milyar TL prim yazarken 3,5 milyar TL hasar ödemesi yapıp bir o kadar tutarda da davayla karşı karşıya kalıyorsanız (bu karşılıkların eksik olmadığı varsayılsa bile) fiyatlamanız muallak karşılıklardan bağımsız olarak yanlış demektir. Şirketlerin çoğu trafik dışındaki branşlardan 2014 yılında kar ettiğine göre şu anki tablo maalesef trafik sigortalarında zarar etme pahasına müşteriye verilen düşük primlerin diğer sigorta ürünlerini satın alan müşterilerden karşılandığını gösteriyor. Bunun sürdürülebilirliği yok ve belki de diğer branşların yeteri kadar gelişememesinin sebebi de trafik branşı yüzünden diğer branşların fiyatlamasında ciddi esneklikler yapılamaması olabilir. Burada sektör kendi dinamikleriyle yıllardır bir düzeltme yapmadığına göre devletin konuya el atarak trafik sigortası üreten şirketlerin ayrı bir tüzel kişilik haline getirilmesi yönünde adım atması gerektiğini düşünüyorum.
Sayın Ylmz
YanıtlaSilBloglardaki yazıların bu tür değerlendirmeler ile yani yartışılarak değer katması mümkün ,teknik değerlendirmeleriniz için sizi kutlarım,
Muallakların gerçeğe daha yakın sonuçlar verdiğini görüyoruz.çünkü ödenenler daha çok dosya değil aksiyon adedini vermekte,yani gerçekçi sonuç üretmiyor,
Ortalama muallak rakkamları aktüeryel analiz sonucu ortaya çıkmakta bu bakımdan şu şirket bu şirketten ziyade sektörün ortalamalarının en azından bu rakkama yakın olması daha doğru olur gibi,giderek 80 binlere yaklaşmasıda bence gerçekçi
Ödenenin hasara olan oranının yüksek olmasının analizinde yine geçmiş yıllardan gelen hasarların ödenmesinin önemli yer tuttuğu(muallak tutulmuş yüksek ödenen yada hiç dosya yok ödenen)görülecektir,
Yazıda belirtildiği üzere sorun geçmiş yıllarda mevcut istatistiklere göre fiyatlanmış,satılan poliçelerin geçmişe dönük hiçbir şekilde değerlendirmeye alınmamış bu tür hasarlarla karşılaşmasıdır.
Bugün bazı şirketlerin daha iyi fiyat vermesinin temelindede geçmişte yoğun trafik poliçesi kesmemesi avantajından yararlanma isteği yatmaktadır.
Cemal Bey, yeni genel şartlar yayınlandı. Sektörün gözü aydın :) Yukarıdaki yazınızda değişiklik yapmak gerekecek herhalde. Siz etkisinin nasıl olmasını bekliyorsunuz?
YanıtlaSilhttp://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2015/05/20150514-5.htm
Sayın Yılmaz,ben yazımda geçmişe dönük etkisini ağırlıkla anlatmaya çalıştım,bu konuda bir değişiklik yok.Diğer yandan bu değişiklik bundan sonrası için olumlu olmakla birlikte ,genel şartlarla yapılan bu değişiklik ile ilgili hukukçuların görüşleri önem kazanıyor,sorunu tam olarak halledermi hukukçu değilim yorum yapamıyorum.
SilTeşekkürler Cemal Bey, fırsatçılar dışında herkes için faydalı olur bu değişiklik.
Sil